Gürültü ve Işık Kirliliği Nedir, Nasıl Önleyebiliriz?
Ses ve Işık Neden Önemlidir?
İşitme fonksiyonları kusursuz biçimde çalışan canlıların rahatlıkla algılayabildiği periyodik basınç değişimine ses denir. Nesnel bir kavram olan ses, çevreye dalgalar hâlinde yayılarak etkileşim sağlar. İletişim unsurlarının başında gelen konuşma, ses yoluyla gerçekleştirilir. Böylece bireyler, ses sayesinde hem birbirlerini hem de çevreyi son derece kolay bir şekilde algılayabilir. Ses, duyguları ifade etmenin en etkili ve basit yollarından biridir. Bu unsur, verimli bir sosyal yaşantının oluşabilmesi için büyük oranda önem arz eder.
Ses sisteminde rolü bulunan organlar; akciğerler, nefes borusu, ağız, gırtlak ve burun olarak sıralanabilir. Görüldüğü üzere birçok organ, sesi üretmek için bir arada çalışır. İnsanoğlunun en büyüleyici doğal enstrümanı olarak anılan ses, çevreyi doğru şekilde algılamak için önemlidir. Ses kalitesinin, kişilerin birbirleriyle etkili bir iletişim kurmasını sağlarken psikolojik açıdan son derece mühim bir yer tuttuğu da yadsınamaz bir gerçektir.
Işık da tıpkı ses gibi canlıların hayatında önemli bir yere sahiptir. Canlılar, ışık sayesinde çevresindeki varlıkları daha rahat algılar. Gözlerin görme duyusunu kullanabilmesi için bir miktar aydınlığa ihtiyaç vardır. Yeteri kadar ışık, nesneler üzerinden göze yansıyarak görme işleminin gerçekleştirilmesini sağlar. Bu anlamda ışığın tüm canlılar için son derece büyük bir önemi vardır.
Doğal ve yapay olarak ikiye ayrılan ışığın en önemli kaynaklarından biri Güneş’tir. Güneş, ışınlarıyla Dünya’yı aydınlatarak gündüzü oluşturan temel yapı taşıdır. D vitaminin ana kaynağı olan bu ışınlar, bitkilerin gelişmesinde de etkin bir rol oynar. Öyle ki insanlar, doğal ışıktan daha fazla yararlanabilmek için paneller üretir. Böylesine önemli olan bu unsur, enerji olarak da kullanılır. Her iki unsur da hayatın devam edebilmesi için elzem olan ögelerdir.
Gürültü ve Işık Kirliliği Nedir?
Ses ve ışık seviyesinin canlıların geneli için rahatsız edici bir düzeye ulaşması bir tür kirlilik oluşturur. Bu anlamda “Gürültü kirliliği nedir?” sorusu öne çıkar. Ses kirliliği olarak da bilinen gürültü kirliliği, işitme duyusu kusursuz şekilde çalışan her canlının yaşamını olumsuz etkileyen, dengesini bozan her türlü ses oluşumudur. Desibel ile ifade edilen ses seviyesi, 70 ve üzerine çıktığında birçok kişi için rahatsız edici bir hâl almaya başlar. Örnek verilecek olursa yoğun trafik ve araç gürültüsü, 70 desibele tekabül eder. İşitme sistemine zarar verdiği kabul edilen gürültü kirliliğinin desibel sınırı ise 85 olarak belirtilir.
Gürültü kirliliği, birçok frekansın aynı anda üst üste gelmesi olarak adlandırılır. Gürültü kirliliğine neden olan kaynaklar, çevredeki canlıları hem psikolojik hem de fizyolojik olarak olumsuz şekilde etkiler. Işık kirliliği de tıpkı gürültü gibi tüm canlıları olumsuz etkileyen bir durumdur. Işık kirliliği; gökyüzü aydınlatmaları, ışık taşması, kamaştırıcı ve aşırı ölçüde ışık olarak gruplandırılır. Işık kirliliğinin temel sebebi ışıkların tamamıyla yanlış bir biçimde kullanılmasıdır.
Bu noktada ışık kirliliği nedir sorusunun cevabı önem arz eder. Işığın yanlış yerde ve yanlış miktarda kullanılması ışık kirliliğine neden olur. Öğrenmenin %95’inin görmeyle tamamlandığı dünyada ışık kirliliği oldukça önemli bir problemdir. Canlıları tıpkı gürültü kirliliği gibi hem fizyolojik hem de psikolojik anlamda olumsuz etkileyen bu durum aynı zamanda ekonomik bir kayba da neden olur. Modernleşmeyle birlikte kentlerde sıklıkla karşılaşılan ışık kirliliği, çeşitli planlamalar ve yasal düzenlemelerle önüne geçilebilmesi mümkün bir sorundur.
Gürültü ve Işık Kirliliği Neden Olur?
Gürültü ve ışık kirliliği, birbirinden farklı pek çok faktöre bağlı olarak gelişir. Bu sorunlar, çevreye olumsuz bir etki yaysa da toplu bir bilinçlenme ile üstesinden gelinemeyecek problemler değildir. Bu nedenle her ikisinin de oluşum sebepleri ayrı ayrı incelenmelidir. Yaşadığımız çağın büyük sorunlarından biri olan “Işık kirliliği nasıl oluşur?” sorusunun cevabı, yapılan hataları telafi edebilmek için oldukça önemlidir. Işık kirliliğinin nedenleri arasında yapay ışıkların gereksiz yön ve yerlerde, bilinçsiz şekilde kullanılması bulunur. Yanlış konumlandırılan ışıklar, işlevsiz dizayn edilmiş konutlar ve endüstriyel dış mekân aydınlatmaları, ışık kirliliğinin sebeplerini oluşturur.
Hatalı kullanım yüzünden ışığın yaklaşık %30’u hedeflenen bölgeyi aydınlatamaz. Bu da ışık kirliliğinin olumsuz etkilerinin yanı sıra büyük bir israf olarak kayıtlara geçer. Gürültü kirliliğinin nedenlerini öğrenmek de bilinçlenebilmek adına son derece önemli bir adımdır. Gürültü kirliliği özellikle yapay ses kaynaklarının çıkardığı ses dalgalarının üst üste binmesiyle oluşur. Fabrika ve sanayi makineleri, toplu taşıma araçları gibi beşerî aletlerden çıkan sesler yüksek ve düzensiz bir netliğe sahip olduğu için gürültü olarak nitelendirilir. Okul, cadde ve alışveriş merkezi gibi insanların kalabalık olduğu yerde de gürültü kirliliği kaçınılmaz bir gerçektir.
Gürültü ve Işık Kirliliği Sonuçları Nasıldır?
Işık kirliliğinin sonuçları, başta insanlar olmak üzere tüm canlıları ve çevreyi olumsuz şekilde etkiler. Tıpkı ışık gibi gürültü kirliliğinin sonuçları da dikkate alınması gereken bir gerçektir. Her iki unsurun da rahatsız edici biçimde kullanılması, fizyolojik anlamda tüm çevreyi etkiler. Ayrıca bu kirliliklerin yarattığı psikolojik tahribat da oldukça önemlidir. Kavramlar insan sağlığına ve çevreye karşı olan etkilerine göre ikiye ayrılabilir.
Gürültü ve Işık Kirliliği İnsan Sağlığını Nasıl Etkiler?
Gürültü kirliliğinin zararları, insan sağlığı üzerinde son derece olumsuz etkilere sahiptir. Fizyolojik anlamda kısmi ya da tam işitme kaybına yol açan gürültü, bireylerin hipertansiyon ve kulak çınlaması gibi rahatsızlıklar yaşamasına sebep olabilir. Yüksek ve düzensiz sese sürekli olarak maruz kalan kişiler, psikolojik açıdan stres ve anksiyete gibi psikolojik rahatsızlıklardan muzdarip olabilir.
Işık kirliliği ise insanların uyku problemleri yaşamasına neden olur. Uyku düzeninin bozulması bireylerin çeşitli hastalıklara yakalanma riskini artırır. Bu duruma kalitesiz bir uyku sırasında melatonin hormonunun tam anlamıyla salgılanmaması örnek verilebilir. Buna bağlı olarak oluşamayan östrojen hormonu, kadınlarda meme kanserine neden olabilir. Çocukların gelişimi için uyku esnasında salgılanması gereken hormonlar da ışık nedeniyle sekteye uğrayacağı için büyüme tam anlamıyla sağlanamayabilir. Ayrıca uykusuzluk, uzun vadede depresyon, sinir ve anksiyete problemlerine yol açar.
Gürültü ve Işık Kirliliğinin Çevreyi Nasıl Etkiler?
Gürültü ve ışık kirliliğinin zararları sadece insanlarla sınırlı değildir. Her iki unsur, çevre için de rahatsız edici etkilere sahiptir. Orman ya da tarla gibi alanların gereksiz şekilde aydınlatılması bazı yararlı böcek türlerinin yok olmasına neden olur. Gece aktifleşen hayvanlar fazla aydınlatma sebebiyle körlük yaşayabilirler. Örneğin yumurtadan yeni çıkan bir caretta caretta, sahil ışıklarından dolayı denize ulaşamaz. Fazla ışık bitkilerin gelişiminde de olumsuz etkilere sahiptir. Ekosistemlere zarar veren ışık kirliliği, her sene milyonlarca ton karbondioksit salınımına neden olur. Bu da hava kirliliğine ve sera etkisine yol açar.
“Sera Etkisi Nedir?” sorusunun cevabı sıklıkla araştırılır. Dünya’nın ömrünü kısaltan sera etkisi, önlem almak için bilinçlenmemiz gereken önemli bir küresel ısınma sorunudur. Sera gazları doğrudan hava kirliliği ile ilgilidir. Bu sebeple Hava Kirliliği Nedir? sorusu da cevaplanması gereken sorular arasındadır. Hava kirliliği fazla ışıklandırma nedeniyle zararlı gazların salınmasıyla ortaya çıktığı gibi çeşitli fabrika ve egzoz sistemleri yüzünden de büyük bir sorun hâlini alır. Bu şekilde gelişen hava kirliliği, zararlı gazların başıboş şekilde salınmasına neden olarak sera etkisine yol açar. Sera etkisi, doğada ekosistemleri bozarak göç düzenini değiştirirken insanlarda da kansere yakalanma riskini artırır.
Gürültü kirliliğinin etkileri de çevre üzerinde son derece olumsuz etkilere sahiptir. Atmosferde şok dalgaları yaratan yüksek sesler, yer içerisinde sarsıntı yaratır. Dolayısıyla çevrede bulunan binalar da bu ses seviyesinden zarar görür. Gürültüden hasar almamak için binaların ve sanayilerin birbirinden mutlaka doğru şekilde ayrılması gerekir.
Gürültü ve Işık Kirliliğini Nasıl Önleyebiliriz?
Hem çevrenin hem de insanların daha sağlıklı bir yaşam sürebilmesi için bu konular hakkında birtakım önlemlerin alınması faydalı olur. Bu noktada gürültü kirliliği nasıl önlenir sorusunun cevabı oldukça önemli bir yere sahiptir. Trafik gürültüsünü azaltmak için çeşitli gürültü tüpleri inşa edilebilir. Bu sayede araçların çıkardığı sesler absorbe edilerek dışarıya çıkan ses azaltılır. Gürültü kirliliği önlemleri için bir gürültü haritası çıkararak sanayi bölgeleri yaşam alanlarından ayrılabilir. Makineler nedeniyle fazla ses çıkaran sanayi ve fabrikaların çevresi yeşillendirilerek ağaçların gürültüyü hapsetmesi sağlanabilir.
Işık kirliliği önlemleri arasında da yapılabilecek birçok faaliyet bulunur. Işık kaynaklarını seçerken kızılötesi ve morötesi ışıkların filtrelendiği sistemler kullanılmalıdır. Bu sistemler, amacına uygun bir yere, doğru biçimde yerleştirilmelidir. Gece belirli saatlerden sonra aydınlatma sistemleri daha loş bir hâle getirilmelidir. Tek renkli ışık kaynaklarını kullanmak da oldukça önemlidir. Gökyüzünün bulanıklaşmasını önlemek için gözlemevi çevresindeki yerleşim yerleri kontrol altında tutulabilir. Bu önlemler sayesinde ışık kirliliğinin de önüne geçilebilir.