Tıbbi Atık Nedir?
Tıbbi atık sağlık ve çevreyle ilgili konularda sık sık karşımıza çıkan bir bir kavramdır. “Tıbbi atık nedir?” sorusuna sağlık alanındaki neredeyse her türlü malzemenin kullanılmış hâlidir şeklinde cevap vermek mümkündür. Söz konusu atıkların toplanması için üç tip çöp torbası bulunur. Böylece toplanan bu atık maddeler daha kolay tespit edilebilir ve ayrıştırılabilir. Hastaneler, sağlık ocakları ve laboratuvarlarda kullanılan farklı yapıdaki malzemelerin tüm kalıntıları, tıbbi atıklar sınıfına dâhil olur. Nelere tıbbi atık denir sorusununun cevabını açacak olursak; cerrahi eldivenlerden insülin iğnelerine, kadavra dokularından enjektörlere kadar pek çok malzemeyi saymak mümkündür. Bahsedilen atık türünün imha edilebilmesi için öncelikle doğru sınıflandırılması gerekir. Eğer bu atıklar, doğru bir şekilde ayrıştırılmaz ve bertaraf edilmezse hem doğa hem de insan sağlığı açısından büyük zararlara yol açabilir.
Tıbbi Atıklar Nasıl Sınıflandırılır?
Tıbbi atıklar sınıflandırılırken yapısına ve kullanıldığı alana dikkat edilir. Örneğin; bu işlem için söz konusu atıkların sıvı ya da katı yapıda olduklarına bakılır. Bunun yanı sıra tıbbi atık tasnif ederken delici ve kesici özellikte olanlar farklı bir yere ayrılır. Tıbbi atık sınıflandırmasında sağlık kuruluşlarından çıkanlar ve diğerleri ayrı çöplerde biriktirilir. İlaç atıkları mavi renkli torbalarda biriktirilir. Siyah poşetlere evsel atık olarak geçen iğneler, doku örnekler, ve delici-kesici aletler toplanır. Dışkılar, kan örnekleri, kadavra dokuları gibi atıklar ise kırmızı torbalara konulur. Bahsedilen atıkların kısa sürede imha edilmesi için sınıflandırılması oldukça kritiktir.
Bulaşıcı Atıklar
Bulaşıcı atıklar,
insan sağlığı açısından büyük risk barındıran bir sınıftır. Söz konusu atık sınıfında ilk olarak laboratuvar kültürlerini saymak mümkündür. İnsan vücudunda bulunan bakteri ve mantarları tespit etmek için yapılan kültür testi malzemeleri, bulaşıcı atıkların başında gelir. Ayrıca karantina uygulamalarının bir parçası olan çıkan tüm malzemeler de bu atık grubuna girer. Bulaşıcı hastalığa yakalanmış herhangi bir kişinin kullandığı tüm eşyalar ve sağlık gereçleri bu başlık altında değerlendirilir. Ayrıca idrar ve kan başta olmak üzere tüm dışkılar, bulaşıcı atık olarak sayılır.
Patolojik Atıklar
Patolojik atık türü, anatomik olarak da adlandırılır. Anatomik atık kategorisine
hayvan ve insan vücudu kalıntıları girer. Söz konusu atıklar, kadavra dokuları veya organlar olabilir. Bunların yanı sıra fetüsler, hayvan ölüleri ve insan vücudu parçaları da bu grupta bulunur. Ayrıca insan ve hayvan bedeninden çıkan tüm sıvılar, patolojik atıklar arasında yer alır. Anatomik atıklar da bulaşıcı atıklar kadar insan ve çevre sağlığı açısından büyük risk taşır.
Kesiciler
Sağlık sektöründe kullanılan tüm kesici aletler bu atık grubuna girer. Normal ve hipodermik iğneler, bistüri ağızları, bıçaklar, infüzyon setleri ve testereler dâhil yaralanmaya neden olabilecek pek çok malzeme, bu başlık altında değerlendirilir. Bunların yanı sıra biyopsi iğneleri, intraket, enjektör, kapiller tüp, petri kapları gibi çok sayıda cerrahi gereç kesici atık adı altında toplanır ve imha edilir. Söz konusu kesicilerin sadece sağlık gereci olması gerekmez. Hastane veya laboratuvarlardaki kırık ampullerden camlara kadar yaralanma riski taşıyan kesici ve delici tüm objeler bahsedilen atık grubundadır.
Ecza Atıkları
Eczanelerde ya da sağlık kuruluşlarında bulunan tarihi geçmiş ilaçlar, bu atık grubuna dâhildir. Ayrıca majistral ilaç üretiminde kullanılan kimyasallar ve kapları da söz konusu kategoriye girer. Enjeksiyon işlemlerinde kullanılan tüm gereçler, ecza atıkları arasında yer alır. Aynı şekilde bu malzemelerin ambalajları da bahsi geçen atıklar arasında sayılır ve toplanarak imha edilir. Evlerdeki ve eczanelerdeki
yarım kalan ilaçların tamamı da yine bu atık grubunda bulunur.
Genotoksik Atıklar
Çevre için olduğu kadar insan sağlığı açısından da riskli olan bir diğer atık türü genotoksik atıklardır. Bu atıklara
stostatik ilaçlar dâhildir. Ayrıca söz konusu ilaçlarla tedavi gören onkoloji hastalarının idrar ve kusmuk gibi vücut sıvıları da bu atık grubunda yer alır. Bu tür sıvılar, kullanılan ilaçlardan dolayı kimyasal ve radyoaktif maddeler salabilir. Bu nedenle söz konusu ilaçların ve vücut çıktılarının genotoksik atıklar kapsamında toplanarak yok edilmesi gerekir.
Kimyasal Atıklar
Kimyasal atıkların tanımı
Uluslararası Çevre Örgütü tarafından yapılmıştır. Çevresel yapıya zarar vererek ekolojik dengeyi bozan tüm kimyasal kalıntılar, bu gruba dâhildir. Zehirli korozif, kendi kendine yanabilen, hava ve suyla temas ettiğinde gaz bırakan tüm maddeler, Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından da zararlı atık olarak kabul edilir. Bazı metal türleri, ilaç, tıbbi araç ve pil gibi kimyasal atıkların ilgili
geri dönüşüm noktalarına bırakılması gerekir.
Yüksek Miktarda Ağır Metaller İçeren Atıklar
Ağır metaller topraklarda yer alır ve bu sayede yer altı sularına kolayca karışabilir. Söz konusu metal türünün belirli bir düzeye kadar doğada bulunması, yaşamın akışı için faydalı ve gereklidir. Ancak bu maddeler, yüksek miktara eriştiğinde canlılar için bir zehire dönüşür. Bu atık türü hem suda hem de karada hayatını sürdüren canlıların yaşamını tehlikeye sokar. Tam da bu nedenle sanayi tesislerinin atık sulardan ağır metalleri ayrıştırması gerekir. Bahsi geçen atık türünün doğaya ve çevreye zarar vermemesi için
ağır metal giderimi yapmak ve güvenlik standartlarını uygulamak oldukça önemlidir. Atık sulardaki tehlikeli ağır metal kaynakları arasında iyon havuzları, rafinerilerde yer alan hava yıkayıcıları, maden işletmelerinden ve dökümhanelerden çıkan sular ile katalizörler yer alır. Bu tür kaynaklardan çıkan tüm atıklar, tehlikeli sınıfa dâhil edilerek ağır metallerden ayrıştırılmalıdır.
Basınçlı Konteynerler
Bazı tehlikeli gazlar ve maddeler konteynerler aracılığıyla taşınır. Bu konteynerler, içerisinde uzun süre insan sağlığı ve çevre açısından tehlikeli maddeler bulundurduğu için zararlı atıklar grubunda yer alır. Bahsi geçen konteynerlerin içinde patlamaya, yangın çıkarmaya ve zehirlemeye müsait maddeler taşındığından
insanlarla ve çevreyle temas etmemesi gerekir.
Radyoaktif Atıklar
Tıbbi atık zararları hem kısa hem de uzun vadede görülebilir. Bu zararlara yol açan atık gruplarından birisi de
radyoaktif kalıntılardır. Tekrar kullanması düşünülmeyen bazı malzemeler de nükleer ve radyoaktif atıklara bulaştığı için bu grupta yer alır. Tıp, endüstri ve araştırma alanlarında kullanılan sistemlerin ve araçların tümü, bu atıklara dâhildir. İşçi tulumlarından şırıngalara, iyon değişim reçinelerinden yüksek seviyeli nükleer yakıtlara pek çok farklı seviyede radyoaktif atıktan söz edilebilir.
Tıbbi Atıkların Zararları Nelerdir?
Tıbbi atıklar,
canlı yaşamını ve doğal dengeyi tehdit eden risk unsurlarının başında gelir. Söz konusu atık türü; öncelikle doktor, hemşire, hasta bakıcı başta olmak üzere sağlık kuruluşlarında çalışan çok sayıda insanın sağlığı açısından zararlıdır. Bahsi geçen kalıntıların yoğun olduğu bölgelerde yaşayan insanlarda bronşit, astım, deri döküntüleri, enterit ve kulak enfeksiyonları gibi pek çok rahatsızlık görülür. Üstelik tıbbi atıklar, prion hastalıklarına da yol açar. Nörolojik rahatsızlıklara neden olan bu tür zararlı maddeler, idrar yolu ve akciğer enfeksiyonlarını da tetikler. Tıbbi atıklar, insanlar kadar karadaki ve sudaki hayvanların yaşamını da olumsuz etki eder. Ayrıca bu atıklardan salınan kimyasal ve zehirli maddeler hem havanın kirlenmesine hem de yeşilliklerin zarar görmesine neden olur.
Tıbbi Atıklar Nasıl Saklanır?
Tıbbi atık saklama, imhadan önceki aşamadır. Bahsedilen kalıntılar, toplandıktan sonra öncelikle geçici depolara ya da konteynerlere taşınır. Tıbbi atıkların geçici depolarda bekleme süresi ise
48 saattir. Ancak geçici depolardaki kapasite yeterliyse ve ortamın sıcaklığı +4 °C ise bu süre, 1 haftaya kadar uzatılabilir. Tıbbi atık geçici depolarında uygun koşullar bulunmuyorsa 48 saat içerisinde buradan çıkarılması gerekir.