Hava Kirliliği Nedir, Nasıl Önleyebiliriz?
Hava Kirliliği Nedir?
Canlı yaşamı için vazgeçilmez olan hava, içerisindeki gaz dengesini çeşitli nedenlerle kaybeder. Bu dengenin bozulması tıpkı su ve çevre kirliliği gibi birçok doğal problemi tetikler. Dünyanın büyük çoğunluğunu etkisi altına alan bu problem, doğal olarak hava kirliliği nedir sorusunu da beraberinde getirir. Hava kirliliği, havanın doğal yapısına karışan zararlı partikül ve damlacıkların normalden fazla olmasını ifade eder. Fabrika dumanları, egzoz gazları, parfümler ve havaya salınan daha birçok gaz havayı kirletir. Bu gazların salınımı arttıkça da hava kirliliği zararları kontrol altına alınamayan bir probleme dönüşür.
Böylece hava kirliliği, insan sağlığına ve ekolojik dengeye olan zararları ile yarı küresel problemlerden biri haline gelir. Her nefeste yaşam kalitesini düşüren bu sorun, önlem alınmazsa kara bulutlar gibi gözle görülür hâle bile gelebilir. Hatta; Pakistan, Hindistan, Bangladeş, Katar gibi birçok ülke, hava kirliliği nedeniyle doğal renklerinden uzaklaşıp neredeyse sislerle kaplanmıştır.
Hava Kirliliği Türleri Nelerdir?
Bilindiği üzere hava; yüzde 72 azot, yüzde 21 oksijen ve yüzde 1 çeşitli maddelerden oluşur. Bu %1’lik oranın içinde doğal olarak; toz, gaz ve su buharı bulunur. Ancak bu %1’lik oran arttıkça oksijen miktarı da büyük oranda azalır. Yani insan yaşamı için olmazsa olmaz oksijen, kirlenerek azalmaya başlar. Peki bu kirlilik kendi kendine mi oluşuyor dersiniz?
Elbette hayır. Hava, insan eliyle gerçekleşen birçok nedenden dolayı kirlenir. Hava kirliliği nedenleri açısından farklı türlere göre sınıflanır. Isınma sırasında havaya karışan gazlar, ulaşım ve üretim sırasında havaya karışan gazlar, farklı kirlilik türlerini oluşturur. Buna göre bilinen en yaygın haliyle ısınmadan, motorlu taşıtlardan, sanayiden kaynaklanan 3 farklı kirlilik türü bulunur.
Hava Kirliliğinin Sebepleri Nelerdir?
Kentleşmenin yoğun olduğu bölgelerin ortak problemi olan hava kirliliği, tam da bu bölgelerin canlı ve cansız sakinlerinden kaynaklanır. Daha anlaşılır bir dille hava kirliliği, geçmişten bugüne sanayi ve teknolojiyi göz kamaştırıcı bir boyuta ulaştıran her adımda doğaya yapılan haksızlıklardan biridir. Genel bir şekilde ifade edilecek olursa hava kirliliğine neden olan gazlar, yaşama dair her alandan doğaya salınır.
Evlerde kullanılan ısınma sistemleri, motorlu taşıtların yakıtları, sanayiden salınan yakıt dumanları, kişisel bakım ürünleri ve daha birçoğu kirliliğe yol açar. Yani havadaki kirlilik, tıpkı kendisi gibi gaz formunda olan zehirlerden kaynaklanır. Partikül maddeler, kükürtdioksit, azot oksit, ozon, karbonmonoksit, hidrokarbon, kurşun ve uçucu organik bileşikler, temiz havaya tutunarak kirlenmeye yol açar.
Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliği
Isınma, insanın yaşamsal ihtiyaçlardan biri. Evleri yaşanabilir alanlara dönüştüren bu faktör, alışveriş merkezi gibi ortak bölgelerde bile es geçilmez. Ancak ısınma için kullanılan kaynaklar, havayı doğrudan kirletir. İster kömür ister doğalgaz olsun yakıt herhangi bir araçla yakıldıktan sonra bir ısıya dönüşür. Bu yanma işlemi sırasında ortaya çıkan zehirli gazlar ise doğrudan temiz havaya karışır.
Düşük kalorili ve yüksek kükürtlü kömürler, ısınma sırasında en çok zehirli gaz salınımına yol açan maddelerden biridir. Ancak doğal gaz da çok masum sayılmaz. Hatta yakma sırasında ortaya çıkan gazlar, doğrudan ciğerlere çekildiğinde kısa sürede zehirlenmeye yol açar. Bunun yerine sürdürülebilir enerjiyi daha geniş alanlara yayarak ısınmadan kaynaklanan kirlilik seviyesi minimuma çekilebilir.
Motorlu Taşıtlardan Kaynaklardan Hava Kirliliği
Yüzyılın icadı araba, ulaşımı son derece kolaylaştırsa da çalışma sistemi ile o kadar da dost canlısı görünmüyor değil mi? Tıpkı ısınma sistemlerinde olduğu gibi motorlu taşıtlar da yakıtı hareket enerjisine çevirirken çevreye zehirli gazların yayılmasına neden olur. Egzoz dumanı olarak bilinen bu zehirli gaz, doğrudan havayla bulaşarak hem yoğun bir kokuya hem de kirliliğe yol açar. Özel araç sayısı ile orantılı olarak zehirli gaz salınımının da arttığını unutmamak gerekir. Bu nedenle sık sık gündeme gelen toplu taşıma kullanma alışkanlığını edinmekte fayda var.
Sanayiden Kaynaklanan Hava Kirliliği
Sanayi, gelişim açısından insanlık tarihinin mihenk taşlarından biridir. Bilinçsiz sanayileşmenin çevre kirliliği gibi olumsuz sonuçlarından biri de hava kirliliğidir. Fabrikaların ve sanayi bölgelerinin yer aldığı konumlar, hava kirliliğinin en yoğun yaşandığı yerlerden biridir.
Sanayi üretimini zararsız hâle getirmek için planlanan önlemler alınmadığında bu zararlar geri döndürülemeyecek seviyeye ulaşır. Her tesis için farklı niteliklerde belirlenen filtreleme ve arıtma sistemleri, kullanılan yakıtın zehirli gazlarını ortadan kaldırmak için son derece etkilidir. Ancak maliyet gibi dünyayı korumak için hiçbir değeri olmayan unsurlar nedeniyle bu önlemler çoğu zaman ihmal edilir.
Hava Kirliliğinin Kaynakları Nelerdir?
İçerisinde canlı yaşamı için olmazsa olmaz bileşenleri barındıran hava, birçok nedenden zehirli gazlarla karışır. Isınma, ulaşım, sanayi, kozmetik ve daha birçok alandan çıkan bu zehirli gazlar, hava kirliliği kaynakları arasında ilk sıralarda yer alır. İnsan yaşamını göz kamaştırıcı hâle getirmek için atılan birçok adımda doğanın hakları es geçilir. Bu da dünyaya hava kirliliği olarak geri döner. Peki daha anlaşılır ve açık bir dille hava kirliliğinin kaynakları neler olabilir?
Havadaki kirlilik temelde; egzoz gazları, kalitesiz yakıtlar, yanlış ısınma teknikleridir. Yani atmosfere giriş yapan tüm yabancı gazların yanında yine doğa ve insan kaynaklı sebepler de bulunur. Plansız kentleşme, güneş radyasyonu, hava koşulları, basınç, yeşil alanların azalması, sprey kozmetik ürünler gibi birçok unsur kirliliğin kaynakları arasındadır.
Hava Kirliliği Nasıl Oluşur?
Hava, net rakamlarla belirttiğimiz gibi: azot, oksijen ve çeşitli maddelerden oluşur. Yüzde 1’lik kısmı kaplayan yabancı maddeler ve azot miktarı, oksijen oranın üzerine çıkmaya başladığında kirlenmeden söz edilir. Daha anlaşılır bir dille temiz havanın içerisine yine gaz formundaki; kokulu, kokusuz, renkli veya renksiz maddeler karışabilir. Bu gazlar, havada birikerek yoğunlaştığında artık solunum yapan her varlık için zararlı olmaya başlar. Yayılma, karışma ve üstünlük kurma gibi sadece birkaç adımda ilerleyen kirlilik, gerekli önlemler alınmadığında yaşamı tehlikeye sokar.
Hava Kirliliğinin İnsan Sağlığına Etkileri Nelerdir?
Hava kirliliği sonuçları yalnızca koku ve görüntü ile sınırlanamayacak kadar geniş kapsamlı ve tehlikelidir. Kirliliğe karşı gerekli önlemler alınmadığında etkileri gözle görülür hâle gelir. Doğrudan solunumla organlara kadar ulaşan zehirli gazlar, sağlık için son derece zararlıdır. Hatta artan hava kirliliğinin trafik kazası ile gerçekleşen ölümlerden daha fazla ölüme yol açtığı kanıtlanmıştır. Hava kirliliğinin insan sağlığına etkileri ise bilindiği kadarıyla şöyle sıralanabilir.
- Kirli bir hava ile büyüyen çocuklarda akciğer fonksiyonları gerileyebilir.
- Kirli hava, çocuklarda solunum yolu enfeksiyonu riskini artırır.
- Gebelikte maruz kalınan yoğun kirli hava, bebekte otizm olasılığını artırabilir.
- Hava kirliliği, başta akciğer kaynaklı olmak üzere çeşitli hastalıklara yakalanma riskini artırır.
- Maruz kalınan kirli hava, damar sertliğine yol açabilir.
- Grup 1 kanserojen olarak tanımlanan kirli hava, kansere yol açar.
- Yüksek oranda kirli hava, sperm kalitesinin bozulmasına neden olabilir.
- İç ortamda hava kirliliği, başta katarakt olmak üzere görme bozukluklarına yol açar.
Hava Kirliliğini Önlemek için Neler Yapılmalıdır?
Hava, teknolojinin ve sanayi faaliyetlerinin artmasıyla yetişilemeyecek kadar hızlı bir şekilde kirlenmeye devam eder. Ancak buna bir dur demenin ve doğaya kendini tedavi etmesi için fırsat vermenin yolları da var. Hava kirliliği çözümleri, geniş kitleler tarafından benimsenip uygulandığında zehirli gaz salınımını büyük oranda yavaşlatır. Peki hava kirliliği nasıl önlenir diyorsanız aslında uygulanması çok basit birkaç değişikliğe ihtiyacımız var.
- Sanayi tesislerinde baca sınırı değerlerine uymalıdır.
- Sanayi tesislerinin konumları rüzgâr yönü ve yerleşim yerleri dikkate alınarak seçilmelidir. Özellikle kent ve yerleşim yerlerinden uzak alanlar sanayi tesisleri için daha uygundur.
- Euro 4 ve üzeri standartlara uygun motorlu taşıtlar tercih edilmelidir.
- Motorlu taşıtların egzoz emisyonları periyodik olarak yapılmalı ve emisyon değeri düşük olanlar desteklenmelidir.
- Egzoz gazı salınımını azaltmak için toplu taşımalar tercih edilmelidir.
- Kent içi ulaşımda altyapı desteklenerek bisiklet gibi motorsuz ulaşım araçları teşvik edilmelidir.
- Yeni yerleşim alanlarında bölgesel ısıtma sistemleri yaygınlaştırılmalıdır.
- Isınmada ortaya çıkan atık oranını azaltmak için yoğuşmalı ısınma sistemleri tercih edilmelidir.
- Yakıt kullanımını azaltmak ve verimli hâle getirmek için kalorifer ve kombi bakımları periyodik olarak yapılmalıdır.
- Sobalar ve kalorifer kazanları kriterlere uygun olmalıdır.
- Isınmada yüksek kalorili kömürler tercih edilmeli, soba ve baca bakımları periyodik olarak yapılmalıdır.
- Tüm yerleşim alanlarında kömür yerine yenilenebilir enerji kaynakları ile ısınma teşvik edilmelidir.